25 Mayıs 2010 Salı

SATC2 New York Galası: Pembe mi, Sarı mı?

Takip ettiğim bloglardan Trendstatic NY ve Styleboom'da okudum, Sex and the City dizisinin uzun zamandır merakla beklenen ikinci filminin New York'ta galası yapılmış. Daha dizi döneminde, başta Sarah Jessica Parker olmak üzere dizinin dört kadın oyuncusunun birer moda ikonuna dönüştükleri düşünülünce, bu galaya kimin ne giyeceğinin merakla bekleniyor olması şaşırtıcı olmaz.

Sarah Jessica Parker, Valentino Couture 2010 ilkbahar-yaz kolleksiyonundan asimetrik ve hafif kesimiyle dikkat çeken sarı bir elbise giyerken Kristin Davis tercihini pembe renkli vintage bir elbiseden yana yapmış. Cynthia Nixon ve Kim Cattrall'in elbiselerini de dikkate alırsak, bu dört oyuncunun da desensiz, işlemesiz elbiseler giymesi dikkatimi çekti. Bence dördü de fazla risk almamışlar, bütün gözlerin üzerlerinde olacağını bildikleri için garantiye oynamışlar. "Monokrom" elbiseler sadelik içinde şıklığa uzanmanın kolay ve kestirme bir yolu olarak görünüyor bana. Ama fazla kestirme...

Bu düşüncemi desteklemek için fotoşopta ufak bir deneme yaptım. SJP ile Kristin Davis'in elbiselerinin renklerini karşılıklı olarak değiştirdim. Aşağıda göreceğiniz üzere, SJP pembelere büründü, Kristin Davis ise sarılara!

Ne dersiniz? Evet, Kristin Davis'in hanım hanımcık imajına pembe daha çok yakışıyor, biliyorum ama Sarah Jessica Parker üstünde de gayet güzel duruyor, değil mi? Bir de her iki oyuncuyu, pembe ve sarı elbiseleriyle yan yana görelim.


Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?

Etro deyince benim aklıma gömlek gelmiyor!!!


Evet, dünden beri sosyal medya alemlerinde bir Etro gömlek fırtınası kopuyor. Oysa Etro denince benim aklıma ilk gelen, yukarıda resim! Bloguma daha önce defalarca konuk ettiğim Brezilyalı güzel Caroline Trentini, Etro'nun 2007-2008 sonbahar-kış defilesinde, Milan'da podyuma bu baştan ayağa muhteşem kıyafetle çıkmış. Carol'un zarafetine, duruşuna hayranım!
Carol bu defilede bir kıyafetle daha podyuma çıkmış. Bu ikinci kıyafeti yine gri ağırlıklı, ama yukarıdaki kombine kürk kabanın kattığı renk ve doku zenginliği, Carol'un boynundaki fuların gözalıcı parlaklığına ulaşamamış.


Etro'nun bu defilesinde epey tanıdık yüz var ama ben, Miss Vogue Türkiye No. 1 Jessica Stam ve Miss Vogue Türkiye No. 3 Elise Crombez ile yetineyim:)


6 Mayıs 2010 Perşembe

Mayıs 2010 Vogue kapakları arasında en güzeli hangisi? -2-

Dünyanın değişik ülke ve bölgelerinde, farklı dillerde yayınlanan 18 Vogue dergisinin Mayıs 2010 kapaklarını incelemeye devam edelim. İlk yazıda, içlerinde Vogue Türkiye'nin de bulunduğu 8 kapağı görmüş, ilginç bir şekilde, ABD, İngiltere, Fransa (Paris) ve Almanya edisyonlarının kapaklarını celebrity takımının parsellediğine tanık olmuştuk. Benim ünlülerin yer aldığı kapaklara en önemli itirazım, bazen çok konvansiyonel ve basmakalıp oluyorlar. Bir kere her ünlünün bir kendi kişiliği, hayran kitlesi, koruması gereken bir ünü var. Bu yüzden, ünlü olmanın tanımı gereği, yeniliklerin önünden değil arkasından koşmak durumunda kalıyorlar. Mankenlerin yer aldığı kapaklar çok daha orjinal, yenilikçi, sıradışı olma potansiyeli taşıyor. Neyse ki ikinci bölümde inceleyeceğimiz Vogue kapaklarının çoğunda süpermodeller yer alıyor.
Raquel Zimmermann, Vogue İspanya'nın kapağında, kovboy şıklığını konu alan ana editoryale paralel bir konsept içinde çıkmış. Raquel Zimmermann'ın mavi gözleri hemen dikkat çekiyor. Saçları ve makyajı da kusursuz. Kıyafeti, vahşi batıyı konu alan filmlerdeki klasik kadın tiplemesinin tarzını yansıtıyor, o da tamam. Ama o şapka! Şapka, bu kapak fotoğrafının, vahşi batıyla hiçbir alakası olmayan yapay bir ortamda, bir stüdyoda çekildiğini bağırıyor, hiç olmamış bence.
Kısa bir süre önce anne olduktan sonra kariyerine doludizgin kaldığı yerden devam eden Latin Amerikalı güzeller güzeli Gisele Bundchen, bu ay bir değil tam iki Vogue kapağında! Gisele'i yukarda, Latin Amerika-Meksika edisyonu, aşağıda ise Kore edisyonunun kapağında görüyoruz. Her ikisinde de hakiler, kamuflaj desenleri içinde. Yukarıdaki kapakta Gisele adeta, "Doğum yapmış bir anne olabilirim artık, ama vücudum eskisi gibi hala mükemmel" mesajını veriyor. Aşağıdaki kapak kızını ben Gisele'e hiç benzetemedim, oysa oldukça karakteristik ve kolay tanınan bir yüzü vardır. Fotoşop dozunu fazla kaçmış olmasın? Öte yandan, her iki kapağın da Nino Munoz tarafından fotoğraflandığını eklemeliyim. Acaba, bir taşla iki kuş mu vurdular?

Brezilya Vogue'u, bu ay 35. yıldönümünün şerefine özel bir kapakla çıkmış ve iki sayfaya yayılan bu kapakta tam 10 mankene yer vermiş. Sanıyorum Vogue'un Brezilya'da 35 yıldır çıkıyor olmasına vurgu yapmak amacıyla, kapaktaki 10 mankenin hepsi de Brezilyalı, ve şu anda aktif modellik kariyerlerini sürdüren Brezilyalı mankenlerin en iyileri. Olmayan Portekizcemle, kapak yazısında geçen creme de la creme, ki Fransızca bir ifadedir ve "iyinin iyisi" "best of the best" anlamlarına gelir, sözünden anladığım bu.

Kapaktaki mankenlerden çoğu tanıdık, hele bazıları Victoria's Secret Fashion Show'lardan daha bir tanıdık! Ama benim ilk anda adlarını söyleyebildiğim iki manken var: Isabeli Fontana ve tabii ki Caroline Trentini!
Caroline'dan söz etmişken, onun bu kapağa eşlik eden editoryaldeki fotoğrafına yer vermemek olmaz. Bu arada, Caroline'ın üstündeki ışıltılı ceket Stella McCartney'miş...


Vogue Japonya kapağında son dönemlerin bir başka gözde süpermodeli Lily Donaldson var. Turuncu-yeşil renk teması bence basit kaçmış, ama mükemmel bir uyum sergilediklerini de itiraf etmek zorundayım. Lily Donaldson'un saçı, makyajı şahane, daha önce Victoria Beckham'ın da elinde gördüğümüz tilki kuyruğu süsü olan Louis Vuitton çantası sanki bu kapak için özel tasarlanmış. Ayrıca çok da güzel bir poz vermiş.

Avustralya edisyonunun kapağında Elysa Taylor var. Üstündeki dantelli pembe bluz, romantik olduğu kadar seksi. Bu kapak bana güneş, deniz ve kum üçlüsünü, yazın neşesi ve sıcaklığını çağrıştırdı, ama modasal açıdan pek de heyecanlandırmadı doğrusu.

Mayıs 2010 Vogue kapakları arasında Avustralya ne kadar "sıradan" ise, Steven Meisel tarafından fotoğraflanan Daria Strokous ile Kirsi Pyrhonen'in yer aldığı İtalya da o kadar "sıradışı," hatta o kadar sıradışı ki, "Acaba bu kapak Vogue Türkiye'ye gider miydi?" diye sormadan edemedim. Mankenlerin yüzlerindeki "porselen" makyaj dikkat çekici. Deri veya daha büyük bir ihtimalle PVC'den eldiven ve eşarpları, Madonna'nın koni şeklindeki büstiyerlerinden bu yana giderek daha fazla "mainstream" olmaya başlayan fetiş çağrışımlar yapıyor. Peki ya sütyenler? Bu kapak kesinlikle, ya hayran olacağınız ya da nefret edeceğiniz türden bir kapak. Daha bilindik tabirle "Ya sev, ya terket!" diyor size.

En beğendiğim Vogue kapağına geçmeden, turumuzu tamamlamak adına sizlere sunmam gereken iki kapak daha var. Taiwan ve Hindistan edisyonları bu ay yerel okur kitlesine hitap edecek kapaklar seçmişler. Vogue Taiwan kapağında Taiwanlı oyuncu Kwai Lun-Mei, Vogue Hindistan kapağında Hintli oyuncu ve eski manken Deepika Padukone yer alıyor. Her iki kapağın fotoğrafçıları da kendi ülkelerinden, ayrıca belirteyim. Anladığım kadarıyla, her Vogue edisyonunun, aşırıya kaçmamak kaydıyla böyle bir kotası var. Yılda birkaç sayının kapağı bu şekilde dünya çapında tanınmayan ama o edisyonun hitap ettiği pazarda tiraj alabilecek yerel isimlere yer verilebiliyor. Bakalım, Vogue Türkiye kapağında bir Türk mankeni veya ünlüsünü ne zaman göreceğiz? Bu ayın kapağında Deniz Akkaya'nın olacağı söyleniyordu, olmadı, bakalım Deniz Akkaya'nın kariyerine bir Vogue Türkiye kapağı eklenecek mi önümüzdeki aylarda?


Turumuzda sona geldik ve şimdi sıra benim favori kapağımda. Çin edisyonu Natalia Vodianova'lı iki farklı kapakla çıkmış bu ay. Soldaki "pembe" kapağı Paolo Reversi çekmiş, sağdaki "kırmızı" kapağı ise Peter Lindbergh.
Ben her iki kapağı da beğendim, ama sağdaki "kırmızı" kapağı biraz daha fazla beğendim.

Şimdi, Mart ayı Vogue kapakları için yaptığım gibi, Mayıs ayı kapaklarını size yan yana, hepsi bir arada göstermek istiyorum. Bu dergilerin bir gazete bayisinin raflarında yan yana dizildiğini hayal edin. Hangi kapağın altındaki dergiyi almaya can atardınız? Hangi kapak ilginizi çeker, sizi kendine cezbederdi?


5 Mayıs 2010 Çarşamba

Mayıs 2010 Vogue kapakları arasında en güzeli hangisi? -1-

Vogue Türkiye'nin Mart ayında çıkan ilk sayısını herkes gibi ben de merakla bekliyordum, hatta Vogue Türkiye'nin çıkışı şerefine heyecana kapılıp, 1970lerde ülkemizde bir Vog İstanbul deneyiminin yaşandığını, sonra bu derginin Vizon'a dönüşerek uzun ve köklü bir geleneği başlatmış olduğunu uzun uzun yazmıştım. Bu kadar bekleyişin ardından işin açığı ben daha gösterişli bir ilk kapak bekliyordum Vogue Türkiye'den ve Jessica Stam'li kapağı ilk gördüğümde yadırgamıştım, ama sıradışı olduğu ilk bakışta bile hemen göze çarpıyordu. Bu arada, "Acaba dünyadaki diğer Vogue edisyonlarının Mart 2010 kapakları nasıl? Acaba bizim Vogue kapağı diğerlerine göre nasıl?" diye sorup cevabını bir yazıda aramıştım.

Bu arada zaman hızla akıp geçti, Mart, Nisan derken Mayıs ayı geldi. Ben yine farklı Vogue'ların bu ayki kapakları nasılmış merakına düştüm. Bakalım nasılmış? ABD, İngiltere, Fransa (Paris) Vogue edisyonları başta olmak üzere, Türkiye de dahil benim saydığım toplam 18 Vogue edisyonu var ve hepsinin kapakları da farklı.


Vogue Türkiye kapak modeli tercihleriyle çokları gibi beni de şaşırtmaya devam ediyor. Ben şahsen kapakta Natasha Poly, Raquel Zimmermann, Hilary Rhoda, Caroline Trentini gibi, New York, Paris, Londra, Milan moda haftalarında en büyük moda markalarının defilelerinde yer alan, dergi kapakları ve editoryalleri parsellemiş güncel süpermodellerden birini göreceğimi tahmin ediyordum, Elise Crombez çıkageldi.

Vogue Türkiye vesilesiyle Elise Crombez'e yakından eğileceğim galiba, ama bu yazıda kendimi Vogue kapaklarıyla sınırlamaya çalıştığım için burada duruyor ve kapağa yoğunlaşmaya çalışıyorum. Tamam, kabul ediyorum, bu da sıradışı, hatta avangard bir kapak. Logo ve yazılarda beyaz rengin kullanılması tarz sahibi bir seçim olmuş. Ne var ki, söylemek zorundayım, bu kapak benim tarzım değil:( Öte yandan, derginin "ıslak baskılı" halini görmüş, elime almış değilim, ama yukarıdaki dijital tarama çıktısı bende sanki 90larda Türk dergiciliğinin en ciddi sorunlarından biri olan düşük matbaa kalitesi, özellikle de flu fotoğraf çıktıları sorunu varmış hissi uyandırdı.
 
Elise Crombez yakından takip ettiğim bir model değil, ama görebildiğim kadarıyla, bundan beş altı yıl önce çok daha gündemdeyken, bir şekilde son birkaç yılda dergilerden ve defilelerde fazla boy göstermemiş, sadece bir iki markanın reklam kampanyalarında yer almış. Vogue Türkiye dışında Elise'nin yer aldığı Vogue kapağı olarak bir tek Vogue Almanya Mart 2008'e rastladım, aşağıda görüyorsunuz. Vogue Almanya kapağı ile son kapağı karşılaştırıyorum da, bence yakın zamanda burnuna ciddi bir estetik yaptırmış!


Şimdi diğer Vogue edisyonlarına göz atmaya başlayabiliriz. İlginçtir, Amerika, İngiltere ve Fransa Vogue'larının üçü de bu ay kapaklarını moda dünyasından değil sinema dünyasından seçmişler.

Vogue Amerikan edisyonu (başka bir deyişle, O'nun içinde ülke adı yazmayan tek, ilk ve orjinal Vogue) kapağını Sarah Jessica Parker'a ayırarak Sex and the City'nin yeni filminin popülaritesinden yararlanmak istemiş. Amerikan Vogue'u için anlaşılır bir tercih, ama bence daha çok Cosmopolitan veya Elle kapağı gibi duruyor.

Bu, SJP'nin Vogue ABD kapağında beşinci yer alışı. Daha önce 2002 Şubat, 2003 Ağustos, 2005 Eylül ve 2008 Haziran kapaklarında yer almış. Ben Mayıs 2010 dahil SJP'li bu 5 kapak içinde en çok 2003 Ağustosundakini beğendim:
ABD gibi İngiliz Vogue'unun kapağında da, moda ikonu olarak tanınan bir sinema yıldızı Gwyneth Paltrow yer alıyor. Gwyneth'in oyunculuğunu, sadelik dolu zarafetini çok beğenirim, ama bu kapaktan nasıl bir modasal sonuç çıkarmak gerektiğini ben doğrusu kestiremedim. Etkileyici bir poz, ama kıyafet? makyaj?




Vogue Paris kapağında bir değil tam altı güzel sinema oyuncusu yer alıyor. Meryl Streep, Julianne Moore, Gwyneth Paltrow, Kate Winslet, Naomi Watts ve Penelope Cruz. Siyah-beyaz bir fotoğraf, yoğun göz makyajları dikkat çekiyor, yüzlere düşen keskin gölgeler var. Siyah beyaz portreler insanların karakterlerini çeşitli yönleriyle başarıyla ve dürüstçe yansıtırlar genelde, ama bu fotoğraf fotoşopun fırçasından epeyce bir nasiplenmiş. Meryl Streep dışında herkes bir garip çıkmış, özellikle Kate Winslet ve Naomi Watts...
E bu celebrity geçidinin ardından Vogue Almanya kapağında Victoria Beckham'ı görünce hiç şaşırmıyoruz! Hem o artık, fashion bloggerların bile övgüsünü kazanan bir moda tasarımcısı! Makyaj, styling bence harika, VB ise standart pozlarından birini vermiş. Bence şu ana kadar gördüğümüz kapaklar içinde en güzeli, her ne kadar VB'yi çok sevmesem de, bu kapak.

Bu noktada 18 kapağın hepsini tek bir yazıda sizlere sunamayacağımı anlamış bulunuyorum. Ama hiç olmazsa yarısını tamamlamak istiyorum ve fazla bir yorum yapmadan Yunanistan, Portekiz ve Rusya edisyonlarını sunuyorum. Yunan kapağındaki modelin adını bulamadım, ama Portekiz'de Viviane Orth, Rusya'da Anabela Belikova yer alıyor.


Böylece, farklı ülke ve dillerde yayınlanan 18 Vogue Mayıs 2010 edisyonundan 8'inin kapaklarını görmüş olduk. Benim en beğendiğim kapak işte bu diğer 10 kapak arasında, en kısa zamanda sizlerle paylaşmak dileğiyle...