31 Ocak 2010 Pazar

Victoria ve Albert Müzesi'nin moda bölümünü tanıyalım


Birkaç gün önce Londra'da V&A Müzesi'ni gezerken, yukarıdaki leopar desenli elbiseye rastladım. Hadi bakalım size 10 puanlık uzman sorusu: Bu elbise ne zaman yapılmış?

Siz sorunun cevabını düşünürken, hemen belirteyim, aslında bu yazı, leopar desenin geçmişine bir yolculuk olacaktı, ama V&A'den söz etmeye başlayınca bir anda konu ve yön değişiverdi.


Londra'da gezilip görülecek bir sürü müze, tarihi bina, cadde, park, alışveriş yapılacak yer var, dolayısıyla eğer sadece birkaç günlüğüne Londra'ya gittiyseniz, kısaca V&A diye bilinen Victoria ve Albert Müzesi'ne sıra gelmeyebilir. Oysa modayla, özellikle moda, tekstil ve kostüm tarihiyle ilgileniyorsanız, girişi ücretsiz olan bu müzeye mutlaka zaman ayırmalısınız, çünkü Lady Diana'nın 1989'da Hong Kong ziyaretinde giydiği beyaz, incilerle süslü meşhur "Elvis" elbisesinden bir sürü tarihi kostüme Vivienne Westwood, Alexander McQueen, Julien MacDonald gibi İngiliz modacıların tasarımlarına ve hatta Dior, YSL, Chanel gibi ikonik moda evlerinin haute couture kıyafetlerine kadar geniş ve zengin bir moda koleksiyonuna sahip bu müze. Üstelik giriş bedava!



Biliyorum, hemen ajandalarınızı çıkardınız, Blueberry, Iphone ve bilumum akıllı telefonlarınızı açtınız, pembe çiçeklerle süslü "Things to do" listenizi elinize aldınız ve "Londra'ya gidince V&A Müzesi'ne uğramayı unutma!" diye notunuzu aldınız, ama müzeye gitmeden de görebileceğiniz şeyler var, sağolsun internet! V&A Müzesi'nin web sayfasına giriyor, oradan "Fashion, Jewellery & Accessories" bölümüne tıklıyorsunuz ve karşınıza bir hazine çıkıyor. Tıklanıp incelenecek, bakılacak, izlenecek, "Vay canına!" denecek bir sürü şey var burada.

Müzenin modaya ayrılmış 40 numaralı salonuna genel bir bakış videosuyla başlayabiliriz turumuza:

The Fashion Gallery from Victoria and Albert Museum on Vimeo.

"Yapılacak Şeyler" (Things to do) bölümünde çeşitli online ve interaktif etkinlikler var. "Fashion in Motion" bölümünde V&A Müzesi'nde yapılan bazı defilelerden fotoğrafları görebilirsiniz. Bunlardan en sonuncusu 11 Aralık 2009'da gerçekleştirilmiş ve hemen dikkatimizi çekiyor, çünkü Erdem Moralıoğlu'nun defilesi! İlginizi çekeceğinden emin olduğum diğer bir bölüm, gelinlik modasına ayrılmış.

Web sitesinde keşfedilecek daha bir sürü yer var, artık bundan sonrası sizin merakınıza kalmış. Son olarak, müzenin kolleksiyonunu tarama konusunda birkaç ipucu vermek istiyorum. Tarama sayfasının adresi şöyle: http://collections.vam.ac.uk/

"Peki burada ne arayalım, ilgi çekici şeyleri nasıl bulalım?" diyorsanız, şu anahtar kelimeleri deneyerek başlayabilirsiniz:
* dress (elbise)
* fashion (moda)
* moda tasarımı çizimleri
* shoes (ayakkabı)
* suit (takım)
* Chanel
* Dior
* leopard

Son tarama sonuçlarında karşınıza çıkacak ilk elbise, işte bu yazının başındaki leopar desenli elbise. Ne zaman yapıldığını sormuştum yukarıda, cevap: 1936 yılı dolaylarında.

Benim "moda tasarımı çizimleri" diye adlandırdığım tarama sonuçları özellikle tasarımla ilgilenen ve stilistlik becerilerini geliştirmek için çalışanların ilgisini çekecektir. İşte bir örnek, 1948-49'a tarihlenen, Marjorie Field'in bir gece elbisesi çizimi:


Son olarak, 1930'ların başından kalma aşağıdaki Chanel elbiseye bir bakın. Keira Knightley Oscarlara giyse hiç yadırganmaz herhalde!

Leopar desenli kıyafetlerin tarihi bir sonraki yazının konusu olsun...

4 yorum:

  1. çizimlere de, sondaki gece mavisi elbiseye de bayıldım! ben böyle küçük müzeleri daha çok seviyorum hiç görmediğim bir şehre gidince. bir de sokaklarda dolaşmayı.sanki da çok şey anlatıyorlar gözümüze sokulan mimli noktalardan.

    YanıtlaSil
  2. Çok ilginç, Fashion Diaries blogunda gördüm, Grammy ödül töreninde Taylor Swift bir mavi elbise giymiş, yukarıdaki gece mavisi elbisenin nerdeyse birebir kopyası gibi!
    http://fashiondiariess.blogspot.com/2010/02/grammy-odulleri.html

    Bu arada, yanlış bir izlenim uyandırmış olmayayım, V and A Müzesi küçük değil, tersine DEVASA bir müze, ama Big Ben, Tower of London, Westminster Abbey, Madame Tussauds filan derken Londra'nın gezilip görülecek yerler listesinde ilk 10'a giremiyor işte, öyle garip bi durum.

    Ben gittiğim bir şehirde otobüs duraklarında beklemeyi, rastgele otobüslere, özellikle varoşlara giden otobüslere binmeyi severim... "The road less traveled" diye çıktık yola, Allah sonumuzu hayreylesin:)

    YanıtlaSil
  3. leopar desenli elbiseyi çok beğendim.
    yaşlanıyor muyum tanrım!

    YanıtlaSil
  4. sevgili coşkun, çok bilgilendirici ve güzel bir blog yazmışsın.. gerçekten çok beğendim.. takip edeceğim.. bu arada angel's sale izlenimlerini bekliyorum.. :)))

    YanıtlaSil