22 Nisan 2011 Cuma

Bu rengarenk kürkler de nerden çıktı böyle? -1-

İlk defa, bundan iki ay önce Harvey Nichols'ta Numero dergisinin 120 numerolu Şubat sayısının kapağında gördüm. Kusursuz güzel Eniko Mihalik, üstünde bu bir tarafı beyaz diğer tarafı kırmızı-mavi kürk etolden başka hiçbir şey olmadan derginin kapağına tırmanmıştı. Ola!


Numero, bu blogu yazmaya başladıktan sonra keşfettiğim, harika bir dergi. Vogue, Elle, Harper's Bazaar gibi popüler, gözönünde, moda endüstrisinin göbeğinde bir dergi değil. Bu da ona büyük bir özgürlük ve yaratıcılık alanı tanıyor. Evet, neyse, Numero kapağında bu kürk etolü gördüğümden bu yana son iki aydır her tarafta bu ve benzeri, rengarenk kürk etoller görüyorum. Nedir, nerden çıktı? Birden bire kürk etol modası mı patladı? Yine bir yazı dizisi, yine uzuun bir maraton bizi bekliyor:)


Önce, Şubat ayındaki moda haftalarında, street style bloglarının vazgeçilmezi Anna Dello Russo'yu gördük bir sürü kürk etolle. İşte, Numero kapağında Eniko Mihalik'in üstündeki gibi bir tarafı beyaz ama diğer tarafı mavi renkli bir başka etolü Anna Dello Russo boynuna sıkı sıkı dolamış. Dizlerinin üstüne kadar uzanan çizmesi, upuzun deri eldivenleriyle, defilelerin yapıldığı binaların dışına kurulan açık hava podyumunun kraliçesi o!

Anna Dello Russo, başka bir defile günü, aynı kürk etolü bu sefer sarılarla kombinlemiş. Sarı deri üst ve taytı, yine upuzun eldivenleriyle iddialı ve dikkat çekici. Özellikle deri eldivenlerinin bileklerinde kat kat toplanması çok hoş ve dikkat ettiyseniz, bir önceki kombindeki deri eldivenle buradaki eldivenin formları tamamen aynı; sadece renkleri farklı. Bence Anna Dello Russo, bir eldivenciye girmiş, bu modeli beğenmiş ve tüm renklerini satın almış:)





Yine bir defile öncesi/sonrası ve Anna Dello Russo bu sefer gayet "smart" bir ceket-pantolon takımla çıkıyor karşımıza. Elinde bir başka kürk etol. Öncekiler gibi, iki parçadan oluşuyor, bir tarafı şeker pembesi, diğer tarafı siyah-beyaz çizgili. Yandan vuran güneş ışığı altında özellikle şeker pembesinin ne kadar hoş parladığı dikkatinizi çekmiştir eminim. Ve siyah-beyaz çizgili bölümdeki renkler de aynı derecede canlı. Beyaz tam buz beyazı, siyah tam kömür karası. Renklerin bu derece canlı çıkması, kürkün bir özelliği.

Kürk etol, kameralara poz veren kadınların önemli bir problemlerine güzel bir çözüm sunuyor: Ellerimi nereye koyacağım? El çantaları da aslında aynı noktada imdada yetişir. İster omzunuza asın, ister elinizde tutun, ister kolunuza takın...


Anna Dello Russo'nun moda haftaları boyunca düzenlediği "sokak defilesi"nden dördüncü kombini görüyoruz, dördünde de güneş gözlükleri ve kürk etolünden vazgeçememiş! Yukarıda deri eldivenin tüm renklerini almış demiştim, ama sanki aynısını kürk etol için de yapmış gibi, bu üçüncü kürk etolü:) Bu etolün de ilki gibi bir tarafı beyaz, ama diğer tarafı bu sefer turuncu. Sağ alt köşede kürk etolün arka yüzünün beyaz saten astarla çevrildiğini de arada not edelim.

Anna Dello Russo'nun bu son fotoğrafı ve beni bu yazıya teşvik ettiği için Stil Direktörü Eda Suner'e teşekkürler:)


Sonra, Prada'nın "mavi-yeşil" desenlerini konu ettiğim son yazıda gördüğümüz, Karen Elson'un Vogue Japonya Şubat kapağında giydiği, Prada elbisenin renkleriyle uyumlu, yeşil-petrol mavisi renklerdeki kürk etol var. Onu da unutmayalım. Ama, Şubat ayından bu yana moda dergilerinde bu rengarenk etollere o kadar sık rastlanıyor ki, ben hepsini anlatacak olsam bir değil, iki değil, üç yazı ancak kurtarır!

 Dikkat ettiyseniz, kürk etollerin renkleri, sezonun "neon blok" modasına uygun, turuncu, şeker pembesi, mavi... diye gidiyor. İşte yukarıda, Carola Remer'i Self Service dergisi ilkbahar-yaz 2011 sayısında, kıyafetinin rengini içinde taşıyan bir kürk etolle görüyoruz. Bu kürk etol de iki parçalı; bir tarafı siyah, diğer tarafı beyaz-turuncu çizgilerden oluşuyor.

İlk bakışta "turuncu" deyip geçilebilecek bir renk bu, ama teknik olarak "tarçın" (cinnamon) veya "yanık portakal" (burnt orange) demek daha doğru olur. Saç örgüsü trikoları çok beğenirim bu arada, hemen belirteyim:) Ama asıl söylemek istediğim, triko, etek, deri kemer ve deri eldivenin renkleri birbirlerini tamamladığı halde, kullanılan malzemelerin farklı dokularından ötürü rengi nasıl farklı yansıttıkları...

 Aynı rengi bu sefer Alana Zimmer'in üstündeki elbisede, Amica Şubat sayısında görüyoruz. Tarçın/yanık portakal renge, kürk etoldeki açık mavi eşlik ediyor. Bir önceki fotoğrafta çizgiler turuncu-beyazdı, bu sefer mavi-beyaz.


Şimdi de, bir başka kusursuz güzel Daria Werbowy'yi, Vogue Paris Mart sayısında görüyoruz. Yine capcanlı neon renkler ortalığı kasıp kavuruyor. Arka planda mavi deniz, mavi gökyüzü, önde şeker pembesi streç elbisesiyle Daria Werbowy. Daria'nın omuzlarındaki kürk etol yine iki parçalı. Bir tarafı neon turuncu, diğer tarafı pembe-yeşil çizgili.

Farkedilmeyecek gibi değil, birdenbire arz-ı endam ediveren bu kürk etollerin pek çok ortak noktası var:
- Sezonun gözde trendlerinden "neon blok" trendindeki renklere uygun, capcanlı renkleri var: pembe, turuncu, yeşil, mavi...
- İki uçlarının renkleri farklı oluyor.
- Bu uçlardan birisi siyah-beyaz, beyaz-turuncu, beyaz-mavi, turuncu-yeşil gibi çizgili renklerde olabiliyor.
- 1950lerin klasik Hollywood yıldızlarının pek sevdikleri vizon etoller gibi değiller, gayet kabarık bir görüntüleri var.

Siz bu etollerin kaynağını biraz merak ededurun, bir sonraki yazıya kadar:)

18 Nisan 2011 Pazartesi

Desen Turu (3): Prada'nın Yeşil-Sarı desenleri -1-

Stella McCartney'in meyve desenleri, Versace'nin geometrik desenleri derken, desen turumuzun üçüncü durağında Prada var. Aslında bu sezon her tarafta Prada var, hem de sadece tek bir renk veya desenle değil. Ama ben desen turumuzun bu durağında, "Prada'nın yeşil-sarı desenleri" diye adlandırdığım bu desen grubuna odaklanmak istiyorum. Bir sürü şey birarada burada. İlk dikkat çeken, yeşil, sarı ve tabii ki siyah rengin egemenliği. Aynı zamanda yeşil-siyah yatay çizgiler de önemli, çünkü bu sezonun gözde desenlerinin arasında yatay çizgiler önemli bir yer tutuyor. Bir de, 80lerde pek bir meşhur olan ahşap kakmalı mobilyaların süslemelerine benzeyen, barok süsleme tarzı desenler...

Bu desen ve kumaş altyapısının üstüne, "straplez", eteği fırfırlı elbiseyi görüyoruz. Modelimiz Ana Beatriz Baros, daha önce Versace geometrik desenli kıyafetle desen turumuza konuk olduğu Amerikan Elle dergisi Mart sayısındaki editoryalde, bu sefer Prada elbiseyle... Ana Beatriz'in yaslandığı direğin yeşili ile fondaki minibüsün sarısı, elbisenin renklerine uyuyor, değil mi? Bir "street style" bloguna yakışacak, tesadüfen yolda rastlanılmış ve çekilmiş gibi duruyor fotoğraf...

Aynı elbise, Chanel Iman'ın üstünde, Elle'in bu sefer İngiltere edisyonunda, Şubat sayısında çıkmış. Sol üstte elbise, "minimal+barok = Prada'nın olay yaratan ilkbahar-yaz kolleksiyonu" başlığıyla verilmiş. Elbisenin göğüs bölümündeki ince yatay çizgiler ve alt tarafındaki kalın yatay çizgiler, Boom'un "desen karıştırma kuralları"ndan, "aynı deseni farklı boyutlarda kullanma"ya giriyor. Yağ yeşili-sarı tonlardaki barok desenin simetrisi dikkat çekici. Daha önce Versace'nin geometrik desenleri için yazdıklarım burada da geçerli: Prada'nın bu elbisesi, desenleri hazır karıştırılmış (premix) olarak geliyor zaten:)


Denisa Dvokarova'yı, Agnete Hegelund'la birlikte yer aldığı Playing Fashion Mart sayısında görüyoruz. İlk kareye eşlik eden başlık, "Miuccia Prada goes barmy bananas" diyor. İngilizce'de "to go bananas", kafayı yemek, çıldırmak gibi anlamlara gelir, burada editörümüz bir kelime oyunu yapmış, ve desende yer alan muz (banana) figürlerinden hareketle "Miuccia Prada coşmuş!" demeye getirmiş:) Evet, desenin bu straplez elbiseye uygulanmış versiyonunda muzlar çok belirgin değil, ama durun bakalım, deseni yavaş yavaş inceledikçe neler çıkacak ortaya! Ben yukarıda desendeki sarı rengi "yağ yeşili-sarı" diye nitelemiştim, ama "içinde daha olmamış yeşil kısımları olan sarı muz rengi" demek daha doğru olur herhalde:)

Bu straplez elbisenin editoryaller içinde en beğendiğim fotoğrafa geldi sıra: Iza Olak, Vanity Fair Mart sayısında. Straplez elbisenin göğüs bölümü fazla boş duruyordu, oraya yeşil bir fiyonk iyi gider. Iza Olak'ın saçındaki kabarık kuştüyü şapka/taç arkadan vuran ışıkla birlikte muhteşem bir hale oluşturmuş. Arkaplan da bu "barok" desene çok yakışacak bir zenginlikte...

Elbisemiz Karen Elson'la Vogue Japonya Şubat sayısının kapağına bile çıkmış, görüyor musunuz! Vogue kapak eleştirmeni moduma girmeyeyim hiç, ama genel olarak Vogue Japonya kapaklarını pek beğenmem zaten, bu kapak da "Eh işte!" kategorisinde... Karen Elson'un, elbisenin renkleriyle uyumlu, yeşil ve petrol mavisi renklerinde bir kürk etolü omuzlarına doladığını görüyoruz. Bu sezon zaten ortalık rengarenk kürk etollerden geçilmiyor. Nedenini en kısa zamanda, uzuun bir yazı dizisinde derinlemesine inceleme sözü veriyorum!

Elle dergisinin Amerika ve İngiltere edisyonlarının ardından, bu sefer Çek edisyonu Şubat sayısındayız. Prada straplez elbisemiz bu sefer Linda Vojtova'nın üstünde. Elbisenin tam da göbeğinde, Hint tanrıça figürlerini hatırlatan bir figür görüyoruz. Gerçekten de ilginç bir desenmiş bu...

Son olarak, Tiiu Kuik'i, Marie Claire Fransa Şubat sayısında görüyoruz."Barok" demiş elbise için, doğrudur, ben de "80lerin mobilyaları"ndan yola çıkarak aynı sonuca ulaşmıştım:)

Daha önce Stella McCartney'in meyve desenleri ve Versace'nin geometrik desenlerinde olduğu gibi, Prada'nın bu deseninin de bu straplez elbise dışında uygulamaları var Prada kolleksiyonunda. Hatta başka renkleri de var. Desen turumuzun sonraki yazılarında hepsini göreceğiz, tabii ben fırsat bulup yazabilirsem:) Ama şimdiden 7 editoryali bulduk bile. Prada'nın PR departmanına da bir alkış!

17 Nisan 2011 Pazar

Desen Turu (2): Versace'nin Geometrik Desenleri -3-


Son yazıda Versace'nin geometrik desenlerini kullanan farklı moda editoryallerinden 7 kareyi görmüştük, ama bu desenler o kadar popüler ki elimdeki malzeme bir yazıya sığmamıştı. Devam edelim o zaman:)
Benim gözde modellerimden Caroline Trentini'yle başladık. Elle Fransa Mart sayısında yayınlanan bu fotoğrafın tam sayfa haline uzun süre bakmak, Carol'un o bitmek bilmeyen upuzun bacaklarını süzmeye çalışırken kalıcı göz hasarı bırakabilir, o yüzden siz iyisi mi elbiseye zoom yaptığım ikinci kareye yoğunlaşın:) (Ya hakkaten, bu kadar uzun bacaklı modellere bir yasak falan getirilsin, ne o öyle!)



Dafne Cejas, V İspanya 8 numaralı sayısında, yukarıda Caroline Trentini'nin üstünde gördüğümüz omuzları ve eteği püsküllü elbiseyi Meksikalı gringolar gibi stilize ederek giymiş. Boynundaki hasır şapka, elbisenin içine giydiği beyaz gömlek ve Latin kravatıyla Versace'nin "Yunan anahtarı" motifli elbisesi bir anda taco ve panço diyarına ışınlanmış.




Aynı elbise, şimdi de Raquel Zimmermann'ın üstünde. Freja Beha ve Arizona Muse'un da yer aldığı Vogue Amerika Mart sayısından.Sol alt köşede "kokteyl elbisesi motorcu tarzıyla buluşuyor" diye yazmışlar. Elbisenin altına siyah deri pantolon ve siyah botlarla yapılan bu kombin ilginç bir deneme ama benim pek hoşuma gitmedi. Raquel Zimmermann'ın siyah saçları ve koyu makyajını da yadırgadım. Bence onun yüzüne nötr makyaj çok daha yakışıyor...


İlginçtir, ben Versace kolleksiyonundaki etekleri püsküllü iki modelden, bu kırmızı ağırlıklı ve omuzları püsküllü olanı değil, mavi ağırlıklı ve göğüs kısmı püsküllü olanı daha çok beğenmiştim, ama anlaşılan editör ve stilistler benimle aynı fikirde değil. Bu kırmızı ağırlıklı model, yukarıda Nadine Wolfbeisser'in Vogue Yunanistan Mart sayısında yayınlanan bu fotoğrafıyla dört ayrı editoryalde karşımıza çıkarken, benim beğendiğim mavi ağırlıklı modeli sadece, serinin ilk yazısında Ymre Stiekema'nın üstünde görebildik:( Yine Versace kolleksiyonundan kırmızı çizmeler ve modelin kırmızı ağırlıklı makyajıyla desendeki kırmızı iyice ortaya çıkmış, değil mi?


Süpermodel listelerinin tepelerinde yer alan bir başka isim, Natasha Poly, V dergisi 69 numaralı sayısında, desenlere ayrılmış bir editoryalde, eteği püsküllü elbiselerden benim beğendiğim mavi ağırlıklı olanını giymiş. Bu elbisenin en beğendiğim styling'lerinden biri bu! Maalesef elimdeki fotoğrafın çözünürlüğü düşük olduğu için pek anlaşılmıyor, ama elbisenin altındaki taytın elbiseyle uyumuna bayıldım! Natasha'ya bu saç rengi çok yakışmış!


Vogue İtalya Mart sayısından bu karede, yine bu elbiseyi rengarenk desenli taytlarla kombinlendiğini görüyoruz. Serinin ikinci yazısında, Samantha Gradoville'i çizgi roman baskı bir kot pantolonla görmüştük. Yukarıda da Natasha Poly'nin üstünde yine desenli bir tayt görmüştük. Desen ve renk karıştırma kurallarını zorlayan kombinler bunlar!


Göbeği açıktan bırakan püsküllü üst ve kalem etek ikilisini, Melissa Tammerijnn'in üstünde Vogue Çin Mart sayısından yukarıdaki karede görüyoruz. Versace'nin bu tasarım serisinde desen ve renk zenginliğinin üstüne bir de püskül zenginliği katılmış, bu fotoğraf özellikle püskülleri çok güzel gösteriyor:)

Versace'nin bu geometrik desenleri üstüne turumuzun sonuna geldik. İlk yazıda 1, ikinci yazıda 7 ve bu yazıda 7 olmak üzere, toplam 15 farklı editoryalden kareler gördük. Versace'nin PR departmanını kutlamak gerek, şunun şurasında sezon daha yeni başladı, ama Şubat ve Mart dergilerinde 15 kez yer almak büyük başarı! Ki bunlar benim görebildiklerim; kimbilir görmediğim kaç dergi daha var. Ayrıca, kolleksiyonda başka parçalar da var, onların yer aldığı editoryallere hiç girmedim bile...

Şimdi aşağıda, Natasha Poly'nin yer aldığı V dergisindeki editoryalden, renk ve desen cümbüşü açısından Versace'den geri kalmayan bir Christopher Kane tasarımının yer aldığı kareyi sizlerle paylaşmak ve bu yazı serisini öylece sonlandırmak istiyorum. Sorum şu: Christopher Kane'in elbisesi, rengi ve desenleri itibarıyla en az Versace elbise kadar güzel olduğu halde, Kane elbise ancak birkaç editoryalde yer bulabilirken, Versace elbise tam 15 editoryale girmeyi nasıl başarmış olabilir?

13 Nisan 2011 Çarşamba

Desen Turu (2): Versace'nin Geometrik Desenleri -2-

Versace'nin ilkbahar-yaz kolleksiyonundaki "Yunan anahtarı" geometrik desenli kıyafetleri incelemeye devam ediyorum. Son yazıda, bu desenlerin Versace defilesinde nasıl yer aldığını sizlerle paylaşmıştım. Şimdi sıra moda dergilerindeki editoryallerde. Yukarıda, airbrush tekniğiyle tam bir pin-up kartpostalı kıvamına getirilmiş karede, Victoria's Secret meleği Alessandra Ambrosio'yu görüyoruz. Elbisenin canlı renkleri ve deseni bu şekilde iyice ortaya çıkmış. Love dergisinin 5 numaralı ilkbahar-yaz 2011 sayısı... Versace'nin bu desenli kıyafetlerinin genel olarak stilize ediliş biçiminden çok farklı bir sonuç ortaya çıkmış. Editoryalde Alessandra'nın yanısıra üç model daha var, ama benim en çok beğendiğim kare bu.
 
Alessandra Ambrosio gibi Ana Beatriz Baros'un da üstünde göbeği açıkta bırakan üst ve etek ikilisini görüyoruz. Parlak güneşin düşürdüğü keskin gölgeleriyle bu tam bir yaz fotoğrafı. Amerikan Elle dergisi, Mart sayısında yayınlanmış. Eğer tasarladığım "desen turu"nu sürdürebilirsem, bu editoryale iki kere daha döneceğim. Hani diyorum ya, bu sezon desenler hakkındaki editoryaller hepi topu üç-beş parça üstünde dönüyor diye, aynen öyle!

Aynı üst-etek ikilisini şimdi de Nadine Wolfbeisser'in 1st dergisinin Nisan sayısında yayınlanan bu resminde görüyoruz. Arkaplanın da katkısıyla, elbisenin mavisi çok daha ön planda. Bu eteğe İngilizcede "pencil skirt" deniyor, tıpkı bir kurşunkalem gibi aşağıya doğru aynı incelikte uzandığı ve bacakları sardığı için. Bu fotoğrafta da görülüyor zaten:)




Göbeği açıkta bırakan üstün altına bir sarı renk bir gömlek giyince, bu kıyafetle işe bile gidilir pekala! Sasha Pivovarova ve Kasia Struss'un da yer aldığı Interview Mart sayısındaki bir editoryalde yer almış bu kare. Desenleri konu alan bu editoryal, sezonun öne çıkan üç-beş desenini bir araya getirmesiyle, desen turumuza daha çook konu olacak gibi!


Samantha Gradoville, Pop dergisi ilkbahar-yaz sayısında, bir desen cümbüşü olan kıyafetini sanmayın ki puantiye desenli bir arkaplanla zenginleştirmiş! Evet, puantiyeli bir desen var Gradoville'in sarıldığı şeyde, ama bu desenler bir filin, evet canlı bir filin hortumunda yer alıyor! Püsküllü kısa üst, Love Moschino çizgi roman baskı jeanle güzel bir kombin olmuş. Tam da bu noktada aklıma Günseli Türkay'ın rengarenk baskılı tayt ve tulumları geliyor...

Arlenis Sosa, Harper's Bazaar İspanya Mart sayısında. Sol alt köşede "Geometrico" yazıyor ya, Versace'nin bu deseni gerçekten de çok geometrik! Desenin bu beyazı fazla mavisi az formu editoryallerde diğerlerine göre daha az tercih edildi. Güneş, kumsal, palmiye ağaçları denince şu günlerde ülkemizde akla hemen Survivor geliyor bu arada, değil mi! Yalnız bu fotoğrafta garip bir puslu hava var, çözemedim...

Püskül manyağı bu kısa üst, karpuz kırmızısı şortla birlikte ne sevimli olmuş değil mi! Ashley Smith, Dansk dergisi ilkbahar-yaz 2011 sayısında, "muzır kız" pozuyla:) Georgia May Jagger'a benzettim biraz...

Versace desenlerin yer aldığı 7 kombin, 7 kare gördük, ama bitmedi, bir bu kadarı daha var! 

6 Nisan 2011 Çarşamba

Desen Turu (2): Versace'nin Geometrik Desenleri


İlkbahar-yaz kolleksiyonlarında öne çıkan desenleri inceleme sevdasına, Styleboom'un "Desen karıştırma kılavuzu"nu okuduktan sonra düştüm. Önce moda dergilerindeki editoryallerde Boom'un "desen karıştırma kuralları" nasıl uygulanmış diye baktım, ardından Stella McCartney'nin turunçgillerle bezeli desenlerinin editoryallerdeki izini sürdüm. Bakalım nereye kadar gidecek desen turumuzda ikinci durak, Versace'nin mavi hakimiyetindeki geometrik desenleri.

Ymre Stiekema'nın, Harper's Bazaar Mart sayısında, desenleri konu alan bir editoryalde yer alan yukarıdaki fotoğrafını "Styleboom Armağanı: Rengarenk desenler!" başlıklı yazının girişinde de kullanmıştım. Ama, Ymre'nin upuzun ve dümdüz saçlarının havada uçuşması ile elbisenin eteğindeki püsküller arasındaki paralelliği şimdi farkettim! Aksesuarlar ve ayakkabı elbiseye mükemmel uymuş!


Editoryallere geçmeden, elbisenin ve de desenlerin Versace defilesinde podyumdan nasıl geçtiğine bakalım. Harper's Bazaar editoryalinde pek belli olmuyordu, ama elbisenin eteğindeki püsküller omuz ve sırt bölümünde de kullanılmış. Desenin bu uygulamasında mavi renk ön planda, ama cıvıl cıvıl bir gökyüzü mavisi veya saks-parliament mavisi gibi baskın bir mavi değil.


Bu sezon, desenleri karıştırma ön planda ya, aslında tasarımcılar karıştırma işinin büyük bölümünü kendileri halletmişler gibi görünüyor. Versace'nin kullandığı kumaş da aynen, deseni kendi içinde, önceden karışmış bir şekilde geliyor.

Versace'nin bu desenini ilk gördüğümde, aklıma hemen, Lost dizisinde Jacob'un yıllar boyunca dokuduğu kilimin desenleri gelmişti:)



Gerçekten de araştırınca, Versace deseninin eski Yunan'da kullanılan ve "Yunan anahtarı" olarak bilinen bir desene dayandığını gördüm.


Tıpkı Stella McCartney'in yaptığı gibi (Donatella) Versace de, dikkat çekici bir desen yakalayınca, onun türevlerini, farklı kıyafet formlarına uygulamaktan geri durmamış. Editoryallere geçtiğimizde göreceğiz, bu farklı formlardan en popüleri omuzları ve eteği püsküllü elbise, ama göbeği açıkta bırakan üst-etek kombinine de rastlıyoruz.


Bu desenin farklı uygulamalarına iki örnek daha. Özellikle Freja Beha'nın üstündeki elbisenin omuzlarındaki püsküller çok güzel duruyor, ama doğrusu bu desenin beyaz badanalı Ege adalarının turkuazı ve yeşili az, kayası-taşı fazla çivit mavisini andıran mavi ağırlıklı hali, bu kırmızı ağırlıklı halinden daha güzeldi. Hele son karede püskül dozunun artık epeyce aşıldığını söyleyebiliriz.



Versace kolleksiyonundaki daha düz parçalar üstünde bile, desenin temelini oluşturan, yukarıda örneğini verdiğim "Yunan anahtarı" formunun yalın bir biçimde kullanıldığını görüyoruz. İşte, birbirinden farklı renk, kumaş ve kesimdeki elbise, kıyafet ve aksesuarların biraraya gelmesiyle oluşan bir "kolleksiyon"u birarada tutan şey, bir fikir birlikteliği ve Versace kolleksiyonunda, seçilen renkler ve "Yunan anahtarı" desenindeki ısrar ile bu birlikteliğin başarıldığını görüyoruz.

Yazının devamında, Versace'nin bu desenlerinin editoryallerde nasıl stilize edildiğini göreceğiz.