10 Aralık 2010 Cuma

Isabel Marant kürk ceketlerin sırlarını çözelim

Birkaç sezondur Isabel Marant kürk ceketler ünlüler arasında çok gözde. İlk bakışta, normal, bildiğimiz tilki kürklerinden bir farkı yok gibi görünüyor bu kürklerin, ama dikkatli bakınca Marant tasarımlarının ortak yönleri kendilerini ele veriyor.


Bu yazının konusu, Isabel Marant 2009 sonbahar kış kolleksiyonundaki birkaç parça kürk. İşte, yukarıda Carmen Kass'ın üzerinde bir tilki kürkü ceket/kabanı görüyorsunuz. Peki ama hangi tür tilki kürkü bu? Marant tasarımlarının ilk sırrı burada gizli. Bu çok bilinen ve kullanılan bir tilki kürkü çeşidi değil.

 Marant'ın kürkü bir "kızıl tilki" değil, çünkü yukarıda Victoria Beckham'ın üstündeki boleroda gördüğünüz üzere, yeterince "kızıl" değil. Diğer en yakın alternatif, "golden island fox" yani "altın ada tilkisi" olabilir, ama onun için de içerisinde haddinden fazla gri-kahve tonlar barındırıyor.

Aslında doğada tek bir yabani tilki türü vardır, onun da tüyleri, doğal yaşam ortamında kamuflaj sağlayacak şekilde evrimleşmiştir. Sonbaharda yaprakların döküldüğü bir ormandaki tüm dramatik renkleri üstünde taşıyan bu yaban tilkisini kızıl veya boz tilki diye adlandırabiliriz. Kızıldan kahverengi-sarı gibi toprak renklerine oradan beyaza uzanır renkleri. İmitasyon olmayan gerçek tilki kürkünün asıl özelliği, tek bir tüy üzerinde farklı renkleri taşıyabilmesidir. Büyük bölümü sarı renkli bir tüyün uçları siyah olabilir, bu da kürke karakteristik ve de son derece orjinal, taklit etmesi zor bir doku (texture) verir.

Şimdi, konunun can alıcı noktasına geliyoruz. Bu yaban tilkisi dışında, "gümüş tilki", "mavi tilki" ve benzeri isimlerle anılan ve çok farklı renk ve dokular taşıyan tilki kürklerinin tamamı, kürk çiftliklerinde, üreticilerin çapraz çiftleştirme metotlarıyla üretilmiştir. İnanması güç, ama doğru. Çapraz çiftleştirme, normalde nadiren görülen özellikleri taşıyan hayvanların birbirleriyle çiftleştirilmesi sonucu o özelliklerin baskın hale getirilmesidir. Kedi, köpek gibi ev hayvanları ve koyun, keçi, sığır gibi çiftlik hayvanları başta, insanın binlerce yıldır süren doğaya müdahalesi bu şekilde işlemiş. Yoksa, bundan 10 bin yıl önce ne Siyam kedisi vardı dünyada, ne Merinos koyunu, ne Angus sığırı, ne de Dalmaçyalı köpeği... Hepsi, insan müdahalesinin sonucu bu. Bugün ne angus sığırlarının ne terrier köpeklerin ne de gümüş tilkilerin doğada, yaban ortamda hayatta kalma şansları yok...


Marant'ın tilki kürklerinin dikkat çeken bir başka yönü, yakasız olmaları. Bu onları daha "hafif" ve daha "casual" gösteriyor. Geçen yıl kürk yelekleri ele aldığım yazılarda da hep vurgulamıştım, klasik bir kürk ceketi modern hale getirmenin en kestirme yollarından biri, yakasını çıkarmak; Marant'ın yaptığı da bu. Yine kol boyları da tıpkı son yıllarda yaygınlaşan kolları 3/4 uzunlukta bluz ve hırkalar gibi normalden biraz kısa tutulmuş.


Bu da Marant'ın 2009 sonbahar kış kolleksiyonundan diğer bir tilki kürkü. Carmen Kass'ın üstündekine kaban da diyebilirdik ama bu artık ceket/bolero arası bir kısalıkta. Öncekine göre çok daha fazla gri-siyah tüyler taşıyor. Marant'ın kullandığı tilki kürkleri genel olarak "cross fox" diye adlandırılıyor. "Cross" yukarıda açıklamaya çalıştığım üzere "çaprazlama"ya atıfta bulunuyor. Üretim adetleri çok düşük, fazla rastlanmayan cinsten, "melez" kürkler bunlar.

Marant'ın tilki kürklerinin renkleri ile, kombinlerdeki diğer parçaların renklerinin nasıl bir uyum içinde olduklarına dikkat edin. İkindi güneşini çağrıştıran, hafif soluk renkler, ama tabii gerçek kürk olduğu için aradan çıkıveren parlak sarı-siyah tüyler dramatik bir etki bırakıyor. Mesela yukarıda, Freja Beha'nın üstündeki kısa kürk ceketin sağ koluna bir bakın. Siyah-kahve tonları da içinde barındıran gri bir arkaplanın üstünde incecik beyaz-sarı tüyler nasıl da dikkat çekiyor! Basit ve sade, ama imitasyonunu yapmak, taklit etmek son derece zor!


 Bu arada, yukarıdaki kombindeki elbisenin renkleri ve baskısı harikaymış doğrusu! Bu kare, Marant'ın kürklerinin dikkat çekici bir özelliğini iyice vurguluyor: çok hafifler, adeta uçarcasına dalgalanıyorlar! Hiç de öyle anneannenizin pahada olduğu kadar yükte de ağır kürklerine benzemiyorlar. Peki Marant bunu nasıl başarıyor? Bu kürkleri nasıl böyle tüy gibi hafif bir forma sokuyor? Cevabı aşağıdaki kolajda dikkatli bir inceleme ortaya çıkaracak.


Bu kolajda solda Freja Beha'nın giydiği kısa kürk ceketten sağda da ondan bir sonra ele aldığım kürkten, ikisinin de sol ön tarafından detaylar yer alıyor sırasıyla. Önce sağda, Freja Beha'nın kürküne bakalım. Metalik kahve-bordo renklerinde parlak astarlı bir parça görüyorsunuz, nedir acaba? Bu astar parçası aslında bu ceketin sol cebinden başka bir şey değil! Manken (Freja Beha) podyumda yürürken ceketinin uçları doğal olarak savrulmuş ve bu şekilde biz de kürkün iç tarafını görebiliyoruz. Ama bu kürkün içinde de kürk var, nasıl oluyor? Normalde, "Burberry pilot mont" yazımdan da hatırlayacağınız üzere, koyun veya tilki postu olması farketmez, bir taraf kürklüyse diğer tarafın deri olması gerekir. Nitekim, bir kürk mantonun astarını söküp içine baktığınızda, süet gibi pürüzlü deri yüzeyi görürsünüz. Evet, bu kürkün astarı yok ve evet, bu kürkün içi de kürk gibi görünüyor, çünkü bu örgü bir kürk! (Oh be! Amma dolambaçlı anlattım!)

Kolajda sağdaki parçaya bakın, yine manken yürürken ceketin ucunun savrulması sonucunda aslında kürkün iç tarafını görüyorsunuz ve orası da kürk.


Ve son olarak, yukarıda ikinci sırada yer verdiğim kürkün yine sol ön parçasından bir detaya bakalım. Kürkün elbiseyle birleştiği noktada yukarıdan aşağıya uzanan bölüme dikkatle bakarsanız, kürkün arasında ağ gibi kalın atkı iplerini göreceksiniz, tıpkı halı veya kilim dokumalarında olduğu gibi.

"Örgü kürk" nasıl olur? Şöyle: Bir kürk veya post alınır, ince şeritler halinde doğranır. Ortaya çıkan kürk şeritleri bir iplik gibi kabul edilerek örülür veya dokunur. Böylece, iki tarafı da kürklü, hafif, kabarık ve yumuşak görünümlü bir "kumaş" elde edilir.

Gelecek yazıda Victoria Beckham'dan Diane Kruger'e, Beyonce'den Jessica Hart'a, Isabel Marant'ın bu kürklerini giyen ünlüleri görelim.

2 yorum: