24 Aralık 2010 Cuma

Kadınları anladık da, Rod Stewart'ın leopar merakı da neymiş öyle!

Biliyorsunuz, yıllar boyunca leopar desenlerin izini sürüyorum. Şöyle sağıma soluma bakıyorum, kimsenin rağbet etmediği projeleri yürütme konusunda üstüme yok! Neyse ki Vogue kapakları projesine James Mayer el attı, sırtımdan bir yük kalkmış gibi hissettim!


Evet, dediğim gibi, ben leopar desenlerin izini sürerken bir de baktım, karşıma 70lerin ve 80lerin rock ve pop yıldızı erkeklerinin leopar desenlere gömülmüş bir sürü fotoğrafı çıktı! "Haydaa!" dedim önce, ama bazı resimlerde kendimi tutamadım, katıla katıla güldüm!


İşte, Rod Stewart'la başlayalım. Şimdi "Hani şu geçenlerde yeniden piyasaya çıkan, "I am sailing" şarkısının yeni cover'ıyla ortalığı kasıp kavuran Rod Stewart" diycem, şöyle bir düşününce benim hafızama "geçenlerde" diye kazınan olay taa 90ların başı olsa gerek! Ah, yaşlanıyoruz azizim! Rod Stewart amcamın kendini yeniden icat etmesinin (re-inventing oneself) üstünden bile 20 yıl geçmiş!!!

Rod Stewart'la başlayınca, geçen ay "80ler müziği/modası veya... 20. yüzyılın en berbat toplu fotoğrafı!" başlıklı yazının sırrı da çözülmüş olacak. O yazının temelini oluşturan fotoğraf setini, işte bu leopar desenler araştırması sırasında keşfetmiştim. Kapı kapıyı, konu konuyu açıyor...

Yazının girişindeki ilk iki fotoğraf 1978'den, yukarıdaki fotoğraf ise 1971'den. Geçenlerde katıldığı Sosyal Medya programında 1982 doğumlu Yılmaz Morgül'ün yanında ihtiyar kalan Style Boom'dan bile eski bu kareler!!! Dikkatli bakarsanız, ilk resimlerde Rod Stewart'ın yüzündeki makyajı bile görebilirsiniz! Yok artık, daha neler! Başımıza taş yağacak! Rod amca, leopar desenli bluzu ve takım elbisesiyle Kim Kardashian, Rihanna ve Paris Hilton gibi bilumum celebrity'leri çatlatacak bir avantgardlık örneği veriyor!

Ama unutmayın, o devirlerde insanlar müziğe bugünkünden çok daha fazla değer veriyorlardı. E tabii, internet yok, twitter-face yok, XBOX-PS yok, Blackberry-iPhone yok, bir gencin alabileceği en "cool gadget" bir gitardı, elektrogitar ve anfi alanlar bugün evinde 40 inç plazmada PS3 oynayan çocuklar kadar kıskanılıyordu. O devirde Rock ve Pop yıldızları ne yapsa hoşgörülüyordu, onlar da zaten içip s.çmaktan, kürekle marihuana çekmekten başka bir şey yapmıyorlardı...


Hadi sahne kıyafetlerini anladık. Sahne sonuçta bir showdur ve show da abartıdır. Pekiii, bir at çiftliğinde, leopar desenli takım elbiseyle Rod Stewart ne yapıyor olabilir?!? Tam bir dumur anı...


Rod Stewart'ın leopar sevgisi 80lere de sıçramış, işte yukarıda 1982'deki bir konserinden iki fotoğraf. "Yıl 1981. Cyndi Lauper ve leopar desenleri" başlıklı yazıda sözünü ettiğim kırmızı/pembe zemin üstüne leopar baskılı kıyafetleri hatırladım hemen! Arkada davulun üstündeki pin-up resmin bir benzerini meşhuur bir moda blogumuzda gördüm galiba, ama acaba hangisinde:)




Vee 1985'e geliyoruz. Rod Stewart, ilk karısı Alana Hamilton'la birlikte. Artık Dynasty, Dallas gibi dizilerle, vatkalar, tozluklar, parlak saten kıyafetlerle simgeleşen 80lerin sonları yakındır. Nitekim Rod Stewart da, o iğrenç ötesi saç kesimini bırakmış, 90ların başındaki büyük dönüşümünün ilk sinyallerini vermeye başlamış. En azından, leopar desenlerini karısına bırakmış, üstüne doğru dürüst birşeyler almış!

Dün The Guardian gazetesinde, Robbie Williams'ın da üyesi olduğu Take That grubunun giyim kuşam ve tarzlarının "boyz to men" yani gençlikten orta yaşlılığa nasıl dönüştüğünü anlatan harika bir yazı okudum. Rod Stewart üstüne yukarıda yazdıklarımla bu yazının konusu tam da örtüştü.

Yazının bana "Vay canına!" dedirten tespiti şu paragraftı:

"Summer isn't flattering for men in their 40s. It's callous and exposing. Sunlight streams through thinning hair. Harsh shadows act as a cruel grout in crow's feet. Clothes are flimsy and perfunctory. Worst of all, if you happen to be Jason Orange, 40, you simply can't look wistful and vulnerable in clam-digger shorts and a Superdry polo shirt. Winter – which is all about layering, camouflage, buttoning up and introspective insulation – is much more forgiving."

Türkçeye şöyle çevireyim: Mazhar Alanson veya Kadir İnanır'ı (kusura bakmayın aklıma bir anda 40larında Türk ünlüsü gelmedi!) şöyle bir deri ceket, kasket veya paltoyla şık ve karizmatik göstermek kolay, kolaysa bunu bermuda şortlar, şıp şıp terliklerle başarın! (Kısa pantolon errrkek adamı bozar!)

Leopar desenlere düşkün pop ve rock yıldızları Rod Stewart'la sınırlı değil. Daha kimler var, kimler! Bazıları "Yok artık!" dedirtecek bu resimleri bir sonraki yazıya bırakıyorum. :)

(Evet biliyorum, bir gün takipçi sayım onbinleri bulduğu, her yazım bir olay olduğu günler gelince, Getty Images telif haklarını ihlal eden yukarıdaki fotoğraflar için kapıma dayanacak, o yüzden, o gün gelene kadar sahip olduğunuz ayrıcalığın tadını çıkarın!)

4 yorum:

  1. :))))Çok güldüm, hele leoparlı taytı gördükten sonra koptum gerçekten.İmaj için maskara olunurmu Olunuuur:))Bunun yaşlada ilgili bir durum olduğundan yola çıkmışsın ama ben bağdaştırmıyorum doğrusu.Bu resmen tabiri caizse modasal bir majör depresyon durumu:)Başka türlü açıklanamaz sanırım:)

    YanıtlaSil
  2. ''W'' dergisinin soy sayı kapağını gördün mü ?? orda da leopar

    Fazla umutlanma :D Vogue kapakları bir seferlikti, ya da yine aralık kadar yoğun bir ay olursa :P ama ocak için böyle bir planım yok :D işe senin el atmanı bekliyorum :P

    YanıtlaSil
  3. Duygu, ben de çok güldüm bu yazıyı hazırlarken:)

    James Mayer, geçenlerde son 6 aydaki leopar desenli dergi kapakları üzerine bir yazı yazayım dedim, baktım bir yazı yetmeyecek, en az üç yazı lazım! O kadar çok yani! Bakalım, yayınlanacak yazı kuyruğunda bekliyor...

    Aslında şimdi yıl sonu diye 2010'un en iyi kapaklarını oturup seçmek lazım. Gerçi mülakat sorularından birisiydi bu, değil mi:)

    YanıtlaSil
  4. tayt herşeyin bittiği yerdi.....yoksa başladığı mı?

    YanıtlaSil