Vogue Rusya'nın Kasım sayısında, benim gözde süpermodellerimden Hilary Rhoda, gösterişli kürklerle rahat blue jeanleri gözalıcı bir şekilde kombinleyen bir editoryalde yer almış. İşte yukarıda, Gucci kürk yeleği bir kot gömleğin üstüne giyen Hilary harika görünüyor. Turkuaz renkli lapis lazuli taşlarla süslü aksesuarları ve kürk yelek üstündeki kemeri bu kombini tüm detaylarıyla mükemmel kılıyor.
Coyote veya çakal kürkünün dokunuşu, tilkiye göre daha "kaba". Belki de bu yüzden, özellikle 1960lı 1970li yıllarda erkekler için palto veya parka olarak bolca kullanılmış. Ama, kendine özgü renk gamı ve desenleriyle doğayı, yaban hayatını, bozkırların ve steplerin uçsuz bucaksızlığını anlatan dramatik bir kürk.
Bu kürk manto, Isabel Marant'ın kürk ceketlerinden hatırlayacağımız üzere, pek alışık olmadığımız "cross fox" diye adlandırılan tilki kürkünden yapılmış. Mavi kot gömlek ve toprak rengi yünlü pantolonla kombinlenince ortaya teklifsiz, abartısız ama aynı zamanda rahat ve zarif bir şıklık çıkmış.
Yeri gelmişken, Hilary'nin saçlarıyla ilgili bir yorum yapmak istiyorum. Vogue Türkiye'nin kapağına Julia Stegner'le çıktığında da yazmıştım, çok koyu renk saçlar ona pek yakışmıyor, güzel yüzünü boğuyor, ama bu editoryalde saçları mükemmel!
Emilio Pucci imzalı bu kızıl tilki kürkü kabanın en dikkat çekici yönü kemeri. Stilist biraz tembellik mi yapmış ne? Yukarıda "coyote" ceketli kombinde gördüğümüz dar paçalı vintage Levi's kot, kahve botlar ve turkuaz takılar burada da karşımıza çıkıyor. Ama kızıl tilki kürkü kabanın renkleri o kadar canlı ki, tüm dikkatleri üzerine topluyor. Kıyafetin diğer parçaları tekrarmış, hiç önemli değil:)
Hilary'nin pozunu ise hiç beğenmedim:( Yani bu karede yüzündeki ifade neyi anlatıyor? "Allah, ocağı açık mı unuttum acaba evde?" diyor olabilir mi? Hiç sanmıyorum!
Bu sezon pek çok markanın camel mantoları var, ama bu Chloe manto en beğenilenlerden. En beğendiğim İtalyan kürk tasarımcılarından Giuliana Teso'nun bu kat kat ince şeritler halinde tasarladığı kürk atkı tüy gibi hafif görünüyor ve aynı zamanda kıyafetin renk paletini çok güzel yansıtıyor. Sade ama tekdüze değil... İşin sırrı burada!
Son olarak, Hilary'nin mankenliği üstüne de bir iki söz etmek istiyorum. Hilary çok güzel bir kadın, bebek gibi bir yüzü var ve bu yüzü makyajla her türlü ifadeye bürünmeye müsait. Ama bence, mükemmel bir model değil ve bu editoryaldeki pozları da standartların ötesine geçemiyor. Bu editoryalle ilgili okuduğum bazı yorumlar, "İyi ama bu bir katalog çekimi olmuş" diyorlardı. Evet, bir kürk sever olarak ben çok sevdim bu editoryali. Kullanılan kürkleri çok güzel göstermişler, hatta içlerinden birini eşime hediye etmeyi çok isterdim. Ama, moda editoryali bir sanat eseriyse eğer, bundan biraz daha fazlası olmalı.
Sonunda yeni bir post :)) Tesekkur ederizz.
YanıtlaSilKotun sadeligi kurkun sikligi çok guzel bir uyum sagliyor gerçekten, fotolarda da o sadeligin yansimasi var, " sanat eseri " tadinda olmasa da, hafifligin ta kendisi. En azindan sahsi göz zevkime fazlasiyla hitap ediyor.
güzel bir uyum teşekkür ederiz...
YanıtlaSil