Burberry'nin dünkü sonbahar-kış 2013-14 defilesine katılan ünlüler, özellikle Burberry'nin "yerli celebrity" kontenjanından defileye götürdüğü Nil Karaibrahimgil ve Buse Terim hakkında Moda ve Sosyete'nin yazdıklarına ekleyecek fazla bir şey yok. Nil'in trençkotunun boyu ve ayakkabı seçimine getirilen eleştirilere katılıyorum, ama bence pembe metalik trençkot enfesti ve Nil'e çok yakışmıştı, başındaki kuştüylü bandı da çok güzeldi.
Ben bu yazıda asıl, Burberry PR departmanının ön sıraya nasıl dizilecekleri konusunda saatlerce kafa patlattığından emin olduğum ünlülerin defile sırasındaki hallerinden söz etmek istiyorum. Bu arada, Burberry ön sıraya kimleri oturtmuş sorusu da cevabını kendiliğinden bulacak.
Yukarıdaki görselde ön sırada soldan sağa süpermodel (ve Jason Statham'ın sevgilisi) Rosie Huntington-Whiteley, Hintli oyuncu ve model Frieda Pinto, İngiliz şarkıcı Rita Ora, Hollywood yıldızı Kate Beckinsale ve kızı Lily Mo Sheen'i görüyoruz
Rosie Huntington-Whiteley'in takımının Gucci ilkbahar-yaz 2013 kolleksiyonundan olduğunu okumuştum bir yerde. Kıyafet harika ama Rosie defile esnasında başka alemlere dalmış gibi. Frieda Pinto geçit resmi yapan mankenlere konsantre olmuş, Rita Ora ise güneş gözlüklerinin arkasına sığınmış...
Solda başlarsak, Inglorious Basterds filminden tanıdığımız oyuncu Melanie Laurent, Çinli oyuncu Zhao Wei, Güney Koreli oyuncu Kim Hee-sun ve BBC'nin dönem dizisi Downton Abbey'den Michelle Dockery'yi görüyoruz Rosie'nin solunda. Oyuncular ağırlıkta gibi görünüyor, değil mi? Melanie Laurent'ten Michelle Dockery'ye kadar dört oyuncu da nefis Burberry trençkotları çok güzel kombinlerde giyiyorlar bence.
Çin ve Kore ekonomilerinin gelişmesiyle birlikte lüks moda markaları için Çin ve Kore giderek daha önemli pazarlar haline geliyor. Çinli oyuncu Zhao Wei ile Güney Koreli oyuncu Kim Hee-sun sadece ön sıraya oturmakla kalmadılar, defileden sonra Christopher Bailey kendileriyle özel olarak ilgilendi.
Bir de, söylemeden edemeyceğim, Rosie Huntington-Whiteley'in podyumda da sıkça yaptığı bir dudaklarını büzüp seksi poz verme hareketi var, burada da dudaklarını öylece büzmüş, evet seksi bir poz ama Rosie bu pozu abartıyor bence ve artık bana itici geliyor!
Bu uzaktan çekim kare bize ön sıradan arkaya doğru tam bir moda hiyerarşisi resmi veriyor. Eminim endüstrinin içinden biri bu kareyi çok daha iyi yorumlayacaktır, ama ben sadece basamaklar yükselip sahneden uzaklaştıkça hiyerarşide alt basamaklara inildiğini söyleyebiliyorum...
Solda İngiliz oyuncu ve model Gabriella Wilde kendisine çok yakışan metalik mavi peleriniyle, sağında Amerikan reality TV yıldızı ve cemiyet hayatından moda zevkiyle tanıdığımız, sokak modasının önde gelen isimlerinden Olivia Palermo düşüncelere dalmış...
Burada Gabriella Wilde, metalik mavi pelerinli enfes kombiniyle gözlerimi kamaştırıyor ve bir "detour" yapıyorum, kusura bakmayın:)
Mavi pelerin artı yeşil çanta turkuaz eder, turkuaz da biz Türklerin rengidir, di mi? :)
Brezilyalı oyuncu ve model Alline Moraes'in dantelli trençkotuyla harika görünüyor. Burberry ön sıra celebrity listesini çok sağlam oluşturmuş ve ortaya çok güzel trençkotlu kombinler çıkmış.
Brezilyalı oyuncu Alice Braga, Alline Moraes ile birlikte Burberry'nin dünya fethini amaçlayan PR kampanyasının Latin Amerika ayağını oluşturuyor. Ama Alice Braga'nın kıyafeti, makyajsız yüzü fazla günlük, fazla basit kaçmış, hele Alline Moraes'in Isabel Goulart'ı hatırlatan bebek yüzü yanında...
Ön sıra davetlileri arasında, 1980lerin en sevdiğim mankenlerinden Yasmin Le Bon'u görünce biraz şaşırdım, ama çok da sevindim tabii.
Son olarak, defile sırasında gözüme en çok takılan isme geldik. Defile sırasında twitter'da, "blogger Peony Lim" diye yazmıştım, ama bugün baktım, Peony hala New York'ta, New York Moda Haftası'nın Londra'yla çakışan son günlerini izlemekle meşgul. "Eğer bu uzakdoğulu güzel Peony Lim değilse kim?" diye araştırmaya koyuldum. Meğer, Tayvanlı celebrity Yun Yun Sun imiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder