22 Şubat 2013 Cuma

Michael Kors'un kamuflaj desenli kürkleri




Michael Kors'u nasıl bilirsiniz? Evet böyle pattadanak sorunca biraz garip oldu, sanki adam ölmüş de cenazesindeymiş gibi, Allah kendisine uzun ömürler versin! Michael Kors'u ben ilk defa, 2005 sonbahar-kış defilesinde Caroline Trentini'nin giydiği o muhteşem Arktik tilki kürkü mantoyla tanımıştım. Sonraları, Project Runway'de epey izledik kendisini. Michael Kors'u ben tam bir "American designer" olarak görüyorum. Modanın sanatsal, "cutting edge" taraflarına fazla takılmayan, giyilebilir ve satılabilir parçalar üreten, ticari zekası yüksek bir tasarımcı MK. Bunu özellikle Amerika'da olduğum dönemlerde daha iyi anlıyorum. Macy's, Nordstrom, Neiman Marcus gibi büyük mağazalarda "designer" bölümlerinde Michael Kors'un epey geniş bir bölümü oluyor. Ama bu mağazalarda, defilelerde tanıtılan Michael Kors kıyafetlerinin yanısıra, tek özelliği MK markasını taşımak olan, daha düşük kalite ve fiyatta bir sürü ürün de yer alıyor. Adeta Michael Kors, "Designer bir şeyler alayım ama çok da para harcamayayım" diyen Amerikan kadınlarının marka zevklerini tatmin etmeyi düşünmüş ve böyle bir stratejiye gitmiş. 

Michael Kors'u trend yaratan değil trendleri çok iyi izleyen ve uygulayan bir modacı olarak karakterize ederim ben. İşte son defilesindeki kamuflaj desenli kürkler bunun çok güzel bir örneği bence. Kors oturmuş, düşünmüş "Kamuflaj desenler şu sıralar gündemde, ortalık military trendle yıkılıyor, o zaman ben ne yapayım?" demiş. E tabii silahlara düşkün Amerika'da bolca bulunan "Army Surplus Store"larda 10 dolara satılan askeri ceketleri, kabanları aynen üreterek para kazanması mümkün değil. Eskiden beri Michael Kors iyi kürk tasarımlarıyla öne çıkmıştır. Buradan kamuflaj desenleri kürklere uygulayama fikrine ulaşması çok zor olmamıştır.


Kamuflaj desenli bu paltoya yakından bakalım. Burberry'nin leopar desenli vizon kürklerinden söz ederken vurguladığım noktayı burada da görüyoruz. Farklı renklerdeki kürk parçaları arasındaki çizgiler gayet net, fluluk yok. Eğer kamuflaj deseni yukarıdan boyayla kürke uygulansaydı, böyle olmazdı, aradaki geçişler flu olurdu. Çünkü kürk, kumaş gibi iki boyutlu değildir, üç boyutludur. Tüylerin belli bir uzunluğu vardır, ve doğal bir eğimleri vardır. Boyamaya kalktığınızda, renk geçişlerinin olduğu bölgelerde tüyün ucuyla kökü farklı renkte olacaktır. Michael Kors, kürk parçaları ayrı ayrı kamuflaj renklerine boyamış, sonra bu parçaları deseni oluşturacak şekilde kesmiş. Son olarak da parçaları birleştirmiş. Dikkat ederseniz bazı geçişlerde bir uzunluk farkı da görülüyor. Emek isteyen bir iş, ama bu şekilde çok daha güzel görünüyor ve sonuçta daha pahalıya satılacak bir ürün ortaya çıkmış oluyor.


Tabii Michael Kors'u o kadar hafife almayalım; kamuflaj desenden yola çıkınca, kahve-yeşil tonlarının hakim olduğu "karacı" kamuflajından, içinde mavilerin de geçtiği "havacı" kamuflajına ulaşmak onun tasarımcı olarak bu trende yaptığı özgün katkı diyebiliriz:) Ayrıca kullandığı saks mavisine yakın mavi renk, kolleksiyonundaki diğer parçalarda da yer alan bir renk; böylece renk paleti olarak da bir kolleksiyon bütünlüğü yakalamış oluyor.


Bu anorak-kabana yakından bakınca, yine bir puzzle gibi farklı renklerdeki kürk parçalarının biraraya getirildiğini görebiliyoruz. Michael Kors'un kullandığı kürk, Burberry gibi vizon kürkü. Daha üniform bir görüntü elde etmek için Burberry'deki gibi traşlanmış (sheared) vizon kullanmış Kors.


Aynı desen, parlak saten kumaş üstünde böyle duruyor.


İlk bakışta bu parçanın ön tarafında kemerle tutturulan uçlar sanki atkı veya etolmüş gibi duruyor, ama aslında bu bir tür bolero. Atkı veya şal deyince aklıma, Louis Vuitton'un LV armasının benzer şekilde işlendiği vizon kürkten mamul şal ve etolleri geldi. Michael Kors bu kamuflaj desenli kürkleri atkı veya etol olarak kullanmayı nasıl düşünememiş, hayret!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder