8 Aralık 2009 Salı

Süpermodel Caroline Trentini ve kürkler -1-

Yeni kuşak süpermodellerden Caroline Trentini'nin defilelerde ve moda dergilerindeki editoryallerde sergilediği kürklerden söz etmek istiyorum bu yazıda. Önce, eğer siz de benim gibi modelleri adlarından çok resimleriyle hatırlayanlardansanız(!), Caroline Trentini kimmiş, hemen hep birlikte Victoria's Secret defilelerinden bir hatırlayalım:)

Bu 2006 defilesindendi. Aşağıdaki ise 2009'dan. Geçen üç yılda Caroline'ın ifadesi daha bir oturmuş, daha bir olgunlaşmış sanırım (Evet, kızın yüzüne bakıyorum, yoksa inanmıyor musunuz?!)


1987 doğumlu Caroline Trentini, Brezilya'da 40 bin nüfuslu bir kentte doğmuş ve büyümüş. Gisele Bundchen'i keşfeden "kelle avcısı" tarafından keşfedildiğinde daha 13 yaşındaymış. Caroline'ın alameti farikası ne diye soracak olursanız, çocuksu saflığını kaybetmemiş güzelliği derim.

Şimdi, madem bu günlerde Sonia Rykel'in H&M için hazırladığı kolleksiyon gündemde, Caroline Trentini turumuza Rykel'in 2004 sonbahar kış defilesinde taşıdığı harika elbise ve kürkle başlayalım. (Resme tıkladığınızda büyüyüyor tabii, ama bu resim epey büyüyor çünkü tam ebatları 1280x2030 piksel ve 613 KB, hatırlatayım).


Elbisenin güzelliğine, modelin zarafetine bakar mısınız! Sonia Rykiel'in kızıl saçlarını hatırlatan çiçekler yeşil elbiseye ne de uymuş! Tabii Caroline'ın yeşil gözlerinin de bu kıyafet için seçilmesinde önemli bir rolü olduğunu anlıyoruz. Tabii bu elbiseyi taşımak için mükemmel vücut ölçülerine sahip olmak lazım o ayrı. Elbiseye yakından bakınca, aslında parlak yeşil renk saten kumaştan askılı gecelik tarzında bir alt ve üstünde tülden bir elbise olduğunu görüyoruz. Caroline'ın elinde taşıdığı yeşile boyanmış bir mavi tilki kürkü, orası tamam da, bolero tarzı kısa bir ceket mi yoksa bir etol mü tam emin olamadım.

Bir sonraki kıyafette yine Caroline'ı işlemeli yeşil renkli bir manto içinde görüyoruz. Yakası siyah kürklü bu manto kadife kumaştan mıdır, yoksa kürk müdür, anlayamadım. Böyle kürk olur mu diyorsanız, son 15-20 yılda kürk teknolojisi çok gelişti, "sheared" tekniği ile uzun muhafız tüyleri (guard fur) alınarak daha kısa tüylü ama çok yumuşak kürkler elde edilebiliyor. Ayağındaki bot/çizmelerle ilgili ben bir yorum yapamıyorum, varsa sizin bir yorumunuz, aşağıdaki yorumlar bölümüne bekleriz...


Samur yakalı işlemeli bir başka manto görüyoruz aşağıda. İşlemelerdeki parlak simler, hem Caroline'ın yeşil gözleriyle hem de saçlarıyla uyum içinde.


Yukarıdaki resim hangi tasarımcının hangi yılki kolleksiyonundan, bulamadım, ama işlemelerin tarzına çok uyan bir fotoğraf var sırada. Roberti Cavalli defilesinde dört manken bir arada. Caroline Trentini'nin üstünde kürk yok, ancak sol ve sağ baştaki mankenler, çinçilya yaka ve manşetle süslenmiş, harika işlemelerle bezenmiş mantolar giyiyorlar. Yine büyük boyutlu (680 KB) bir resim, hatırlatıyorum.


Caroline Trentini ve kürkleri konu alan sunumun bu noktasında artık, en beğendiğim iki kürkü tanıtmanın vakti geldi. İlki, Michael Kors'un 2005 sonbahar kış defilesinde taşıdığı Arktik tilki kürkü manto. İlk fotoğrafta Caroline'ın hafif yan dönerek kameralara verdiği pozda mantonun eteğine doğru nasıl hiçbir pot yapmadan dökümlendiğine ve hareket kazandığına dikkat edin. Kürkün rengi bir harika, yakası Caroline'ın yüzünü mükemmel bir çerçeve içine alıyor ve yüzünün tüm güzelliğini ortaya çıkarıyor. Elbise de kürke mükemmel uyan rengi, tülleriyle çok güzel.


Aynı defileden aynı kıyafetten bir başka fotoğraf daha. Bu ikinci fotoğrafın küçük göründüğüne bakmayın, tıklayınca kocaman olacaktır, ama bağlantınız kotalıysa, yaklaşık 1 MB'ını (tam olarak 925KB) yiyeceğini şimdiden hatırlatayım!




Aşağıdaki fotoğrafta ise Caroline'ın ayakkabılarını yakından görüyorsunuz. Bilirsiniz, biz erkekler kadınların ayakkabı çılgınlıklarından pek anlamayız, ama bu, ayakkabılara zoom yaparak sizlerin gönlünü fethetmeyi bilmediğimiz anlamına gelmiyor!

Aşağıdaki kızıl tilki manto, Emanuel Ungaro 2006-2007 defilesinden. Kızıl tilki benim en sevdiğim kürklerdendir ve bu manto da kırmızıdan sarıya, kahveden beyaza renk skalasını baştan aşağı kat ediyor. Eskiden kürklerle ilgili, "Saç renginize yakın renkte kürk giymeyin" diye bir uyarı vardı; bu fotoğraf böyle bir uyarıya hiç gerek olmadığının canlı kanıtı adeta. Uzaktan bakınca siyah elbise kürk mantoyu öne çıkaracak düz bir arkaplan sunuyor diye düşünebilirsiniz, ama yakından bakınca elbisenin de çok hoş bir deseni ve ilginç bir kesimi olduğunu göreceksiniz.




Bu iki harika tilki kürkü mantoyla Caroline Trentini hakkındaki bu yazıyı noktalamak istiyorum. Daha elimde sizlerle paylaşmak istediğim çok Caroline Trentini fotoğrafı var. Ayrıca, bu yazı boyunca saçları hakkında neredeyse hiç yorum yapmadığımın farkındayım, ama kestane-karamel paradigmasının dışına çıkınca benim saç bilgim tükeniverdi!

9 yorum:

  1. moda bloglarını seviyorum.ben de sizi izlemeye alıorum.merakımı bağışlayın kürkçü dükkanınız mı var?söz tilkiniz geri döndü mü die sormicam:)

    YanıtlaSil
  2. moda bloglarını seviyorum.ben de sizi izlemeye alıorum.merakımı bağışlayın kürkçü dükkanınız mı var?söz tilkiniz geri döndü mü die sormicam:)

    YanıtlaSil
  3. maşallah diyorum öncelikle! :)
    çok güzelmiş hanım kızımız :P

    sayende kürkler hakkında da bilgi ediniyorum, şimdi renklerden bahsedebiliyorum sayende :)

    ben en çok beyaz kürkle sondaki kızıl tilkiyi beğendim galiba...

    YanıtlaSil
  4. mgntwmn, gerçi blogunuzda magnet woman diye açıkça yazıyor ama "magenta woman" da olabilirmişsiniz:) Bana istediğiniz soruyu sorabilirsiniz. Hayır, kürkçü dükkanım yok, ama zaman zaman acaba kürkçü dükkanına dönen tilki ben miyim diye kendime sormadan edemiyorum. (Tam bir kimlik bunalımı cevabı oldu...)

    Siu, hanım kızımız daha büyüyecek, gelişip serpilecek!.. Yaşadığımız dünyada herşey çok çabuk değişiyor, hiçbir bilgisi, yeteneği olmayan insanlar bir anda şöhret oluveriyorlar. Bu arada, nesillerin birikimi kayboluyor. Terzilere diktirilen elbiseler, yıllarca alışveriş yapılan ayakkabıcılar, kürkçüler gözden düşüyor.

    Ben geleneği bu kadar kolay çöpe atmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bugün Kraliçe Viktorya'nın giydiği kıyafetleri kimse giymiyor, ama elbiselerinin dantelleri modacılara ilham veriyor, opera dinlerken giydiği kürk etollerin benzerlerini bugün aktrisler film galalarında giyebiliyorlar. Bize de Cahide Sonkuların, Belgin Dorukların o klasik Yeşilçam filmlerindeki zarafetleri ilham vermeli.

    YanıtlaSil
  5. güzel tespit.evim o tonlarda:)
    hepimizin döndüğü bir dükkan vardır ve hepimiz bazen birilerinin dükkanı oluruz:)

    madem istediğimi sorabilirim sorum şudur: galata moda saat kaça kadar açık bilginiz var mı? Mesai sonrası yetişmek mümkün müdür acep?

    YanıtlaSil
  6. Ben İstanbul'da yaşamıyorum, ama Style-Boom'un bildirdiğine göre akşamları saat 8'e kadar açıkmış:
    http://style-boom.blogspot.com/2009/12/galata-moda-basliyooooooooooor.html

    Önce şurada duyurmuş, sonra yorumda sorulunca "öğrenir yine yazarım" demiş, dolayısıyla sağlam bilgi gibi duruyor:
    http://style-boom.blogspot.com/2009/12/flashion-news-galatamoda-9-13-aralkta.html

    YanıtlaSil
  7. cok naziksnz.cok tsk ederm

    YanıtlaSil
  8. Victoria's Secret ürünleri defilelerde ve kataloglarda güzel görünüyor, ama bence kaliteleri orta seviyede. Marks and Spencer'ın ürünleri evet daha fonksiyonel ve seksapelleri daha düşük belki ama bence çok daha kaliteliler.

    Bence Caroline o sevimli imajını hiç bozmasın, vamp kadın rollerine hiç girmesin. Arktik tilki kürkünü çok beğendim. Ekru ipek bir bluzum var, inci kolye ve siyah etekle çok şık duruyor, eminim bu kürk çok yakışırdı. Yılbaşında piyango çıkarsa ilk alışverişim bu olsun!

    YanıtlaSil
  9. Bu kız da pek ufak ve de çıtırmış ya! Birden lise ve üniversite yıllarımı hatırladım. Bana kırmızı-kızıl tonları daha çok gidiyor, ama arktik tilki kürküne bittim!

    YanıtlaSil