4 Şubat 2012 Cumartesi

Miroslava Duma'nın Samur Kürkü


Başlık biraz "Müdür Beyin Yeşil Kürkü!" kıvamında oldu, farkındayım. Bilerek koydum bu başlığı tabii:) Miroslava Duma'ya bu blogda daha önce hiç yer vermediğimi farkettim, oysa arkadaşlarının ona taktığı sevecen lakabıyla Mira, Olivia Palermo gibi "cemiyet" dünyasından moda dünyasına teşrif etmiş bir cici kız!


Kendisinin bloglarda Harper's Bazaar Rusya dergisinin asistan editörü olarak tanıtıldığını görüyoruz, ama Mira'nın Harper's Bazaar'dan aldığı maaşı Hermes çantalarına bile yetmez, kaldı ki o dillere destan çantalarının yanısıra Louis Vuitton fular ve şallarıyla da tanınıyor. Gardrobu düşman çatlatacak cinsten yani Miroslava Duma'nın. Böylesi durumlarda genç fashionistamızın sırtını sağlam bir sponsora dayaması beklenir, nitekim Mira'nın sevgili babacığının önemli bir Rus politikacı ve tabii bunun bir uzantısı olarak Rusya'nın hatırı sayılır oligarklarından biri olduğunu öğreniyoruz. Yukarıda baba-kız Duma'ları görüyoruz. Gerçekten de Yeltsin'in sağ kolu gibi çıkmış babacığı:)


Neyse, bu kadar dedikodusunu kaynattıktan sonra konumuza, yani Mira'nın kürklerine dönelim. Canım dünya üzerinde nice zenginler var, rüküşlükten öteye geçemiyorlar, oysa Mira etiketi ne kadar şaşaalı olursa olsun giydiklerini kendisine yakıştırabiliyor ya, önemli olan bu değil mi a dostlar! İşte, yukarıda Miroslava Duma'yı, şimdiye kadar muhtemelen 29 bin 876 blog postuna konu olmuş tipik bir "street style" pozunda, muhtemelen Paris Moda Haftası'nda bir defilenin girişi veya çıkışında görüyoruz. Binlerce moda düşkünü kadın, "Bayıldımm! oxoxo" "Ayakkabısını mutlaka almam lazımmm, yardım edin nerden bulabilirim plizz?!" gibi kimbilir kaç yorum bıraktı bu postlara...


Eveet, ne diyordum, konumuza dönelim, hem Mira muzip bir ifadeyle hepimizin şipşak fotisini de çekiyorken hazır. Miroslava Duma bir Rus güzeli, e Rusya da malum, buzz gibi kışlarıyla bilinir, o zaman Mira'yı kürk giyerken görmek bizi şaşırtmamalı. Ama yazının başındaki ve hemen üstteki karelerde giydiği kürk öyle sıradan bir kürk değil. Dünyanın en güzel, en değerli kürkü kabul edilen samur kürk bu, hem de Rus samuru. Öyle ki, Çarlık zamanında bu kürkü Rusya'da sadece Çar ve ailesi giyebilirmiş. Bir de, yüksek bedeller ödemeyi göze alan yabancı hükümdarlar. Mesela, "Deli" lakabıyla tanınan 17. yüzyıl Osmanlı padişahlarından İbrahim, bu değerli kürkten satın almaları için Moskof çarına büyük paralar ödemiş diye yazar tarihler. Rusya'da çarlık rejimi yıkılıp yerine herkesin "yoldaş"lıkta eşit olduğu komünizm düzeni kurulunca, özel bir kurum Rus samuru işini ele almış. Soyuzpuşnina adlı bu kurum Soğuk Savaş'ın en yoğun yaşandığı dönemlerde bile kapitalist Batı'ya zor bulunan bu değerli kürkleri satmaya devam etmiş.


Bu karelerin hepsi aynı seriden. Sanırım 2009 Şubatı, New York Moda Haftası olmalı. Zaten bir üst karede, gökdelenlerle çevrili Central Park'tan anlamışsınızdır. Mira'nın kürkü uzaktan bakınca koyu kahve renkli "normal" bir kürk gibi görünüyor. "Normal" dediysem, çoğu kişi için bu, vizon anlamına gelir herhalde. Samur'un farkını takdir etmek için biraz kürkten anlamak gerekiyor galiba. Miroslava'nın Hermes çanta kolleksiyonuna bakıp ağzınız sulanıyorsa ve çantalarına ödediği serveti hesaplamaya çalışırken başınız dönüyorsa, size sadece bu kürkün dolar cinsinden altı basamaklı bir etiketi olduğunu söyleyeyim, yeter:)


Ne güzel poz vermiş değil mi! Aslında ülkemizde belli ölçüde rastlanan sansar (marten) kürkü, samurun daha yakın bir akrabası diyebilirim. Samurun iki türü var, biri Mira'da gördüğümüz üzere koyu kahve-kestane renklerindeki Rus samuru, diğeri ise altın sarısı rengiyle tanınan Kanada veya Altın samuru. Rus samurunu değerli kılan, kürkün olağanüstü bir yoğunluğa ve aynı zamanda yumuşaklığa sahip olması. Ayrıca içinde kahve-kestane-mocha gibi çok zengin renkleri barındırıyor. Rus samurunun en değerli türüne ise Barguzin samuru deniyor.




100 bin dolarlık kürkü sanki H&M'den alınmış bir parça gibi umarsızca koluna takmak veya kar aracına koymak ancak Miroslava Duma olunca mümkün herhalde!


Bu fotoğrafta Miroslava Duma kameraya çantasını gösteriyor diye fena halde şüpheleniyorum! Öte yandan, bilmem farkettiniz mi, burada yine bir samur kürk giyiyor, ama yukarıdakinden farklı bir kürk:) İnanmadıysanız aşağıdaki kareye bakın.


Mira'yı annesiyle birlikte poz vermiş kameralara. Ana-kız böyle kürkler, krokodil çantalar içinde pek bir rüküş görünüyorlar mı desem, bilmem ki! Neyse, biz kürküne odaklanalım:) Yukarıdaki NY karelerindeki kürk manto uzundu, dizlerine kadar uzanıyordu, ayrıca gösterişli bir yakası vardı, bu kürk ise daha çok bir kaban formunda.


Bu karede giydiği penguen desenli, kapuşonlu kazağı sanırım Chanel. Son dönemde kürk modasında böyle 3/4 ya da yarım kolları sıkça görüyoruz. Böylece daha hip ve trendy, daha bir "genç işi" kürk tasarımı çıkıyor ortaya...


Burada üç arkadaş poz vermişler kameralara. Mira'nın arkadaşlarından soldaki sarışın güzelin üstünde bir "mavi iris" vizon kürk var, ama bu üçlü içinde en değerli kürkü sağdaki arkadaşı giyiyor. Barguzin samuru olmalı. Bilmiyorum farkında mısınız, ben bir taraftan, Mira'nın gardrobunda kaç parça kürkü var, onu saymaya çalışıyorum. Şimdiye kadar en az iki oldu, ama son karedeki kürk pekala başka bir parça olabilir...


Mira'nın bir özelliği, sevdiği bir kıyafeti veya aksesuarı iki-üç sezon geçtikten sonra bile tekrar kullanması. Bu yönüyle bana yine Olivia Palermo'yu hatırlatıyor. Ama bence Mira'nın babasının serveti Olivia'nın babasını üçe dörde katlar, o ayrı bir konu:) Mira'nın ponponlu şapkası ilk karedekiyle aynı şapka, ama kürkü başka. Mira sözkonusu olunca öyle ucuza kaçmak yok, yine bir Rus samuru, ama başka bir manto yani onu demek istiyorum:) Bu kürkteki yatay parçalara dikkatinizi çekmek istiyorum. Son dönemde sadece samur değil vizonda da bu yatay çalışılan kürkler çok moda.


Bir önceki karedekiyle aynı kürkü giymiş Mira, ama bu sefer kürkün özelliğini daha iyi anlıyoruz. Bu, iki taraflı kullanılan bir kürk. Tıpkı UGG botlar gibi, aynı postun bir tarafı deri diğer tarafı kürk olarak kullanılıyor. Bu mantoda astar yok. Mira'nın sağ kolunda (bizim solumuzda) yatay dikilmiş kürk parçalarının dikiş yerlerinden tüylerin nasıl çıktığına dikkat ediniz lütfen. Normalde kürkün astarı, altındaki işçiliğin kaba yönlerini, dikim hatalarını vs kapatmaya yarar, ama burada her şey meydanda. En ufak hataya yer yok. Bu da mükemmel bir işçilik gerektiriyor.

Bir de, son iki karede kürkün renginin nasıl farklı göründüğüne dikkatinizi çekmek istiyorum. Bir önceki kare gün ışığında flaşsız çekilmiş. Kahve arasında kahve-yeşil arası tonlar bile var. Hemen üstteki kare ise gece, flaşlı çekilmiş ve kürkün rengi daha açık çıkmış.


Miroslava'nın Samur kürkleri turumuzu bir Range Rover Evoque tanıtımından bu fotoğraf ile sonlandırıyorum.  Ben en az üç, belki dört farklı samur kürk saydım, ama sayı önemli değil, Miroslava Duma'ya hepsi çok yakışmış!

Miroslava Duma'nın diğer kürkleri de artık başka bir yazıya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder