Tamam, Sassofono'yu keşfettiğim yazının sonunda, "Bundan sonraki yazımın başlığı belli: Roberto Cavalli'ye kafa tutma POTANSİYELİ olan Türk markası: Sassofono" diye yazmıştım, ama sonra düşündüm, "Dur bakalım, Cavalli (Roberto'nun kendisi değil markası) gelmiş 40 yaşına, hele Sassofono'yu bir iki sezon daha izleyeyim, sonra söylerim bu iddialı sözü" dedim. Bir de, gerçekten de Sassofono'nun desenlerine hayran oldum. Baksanıza, leoparla yılan desenlerini, payetleri, taşları, parlak saten kumaşları ne güzel harmanlamışlar!
Sağdaki modeli önceki yazıdan, kürk yelekli kombinden hatırlayacaksınız. Nasıl onu Marcia Cross'a benzettiysem, ortadaki modeli de Lost güzeli Evanegeline Lily'ye benzettim. Haksız mıyım?
Ortadaki elbisenin düz siyah kumaş üstüne payetli yakasını, asimetrik tasarımı çok beğendim. Sağdaki elbise ise balon tasarımı, öndeki fermuarıyla, basenlerinden şikayetçi kadınların kurtarıcısı olur bence.
Desenler saten kumaş üstünde olağanüstü canlı ve parlak duruyor, ama bir yolunu bulup en kısa zamanda bir Sassofono butiğine gitmeli ve ürünlerini yakından görmeliyim....
Bu desen cümbüşü içinde omuz, yaka ve manşetlerde düz kumaştan şeritler çalışmaları çok şık durmuş. Renk uyumları kusursuz. Leopar desenlerini şal desenleriyle birleştirmelerini de sevdim. Ama işte her şey, detaylarda saklı.
Elbiselere eşlik eden aksesuarlar, mesela kolyeler ve künyeler de çok güzel. Birbirine bakan iki S harfinden oluşan Sassofono logosu, desenlerin içinde bir şövalye arması kadar asil durmuş. Logo deyince, GAP'in son günlerdeki başarısız logo değiştirme operasyonu geliyor tabii akla. Öyle bir kağıda iki çiziktirmekle olacak bir şey değil logo tasarımı.
Kumaşların üstündeki desenler, sanki farklı desenlere sahip kumaşlardan bir patchwork çalışması yapılmış gibi duruyor. Çok orjinal bir fikir. Sonra yukarıda, aynı kumaşın birbirinden farklı üç ayrı tasarıma nasıl başarıyla uygulandığını görüyoruz. Benim favorim ortadaki, önü fermuarlı balon tasarımlı elbise.
Detaylardan işçiliğin, terziliğin üst düzeyde olduğu sonucu çıkıyor, ama dediğim gibi, yerinde görmek lazım.
Bu grup fotoğraflarında kombinlere Sassofono'nun çantaları da giriyor. Onlar da "arzu nesnesi" olmaya aday görünüyorlar. Alttaki kıyafetlerde düz siyah zemin üstüne yapılmış bakır-altın rengi payetler için "understated elegance" demek istiyorum, ama Türkçe nasıl derim, bilmiyorum! Abartılı olmayan şıklık desek?
Sassofono: İzlemeye değer!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder